Bilimsel araştırmalar sirkenin etkisini destekliyor
Bilimsel araştırmalar sirkenin etkisini destekliyor
Günde 3 çorba kaşığı sirke tüketimi, sağlıklı bir yaşama katkı sağlayan doğal bir destek olarak öne çıkıyor. Antimikrobiyal olan sirkeler iltihabı azaltmada önemli rol üstleniyor.
Haber Giriş Tarihi: 19.11.2024 14:48
Haber Güncellenme Tarihi: 19.11.2024 14:59
Kaynak:
İGFA
İSTANBUL (İGFA) - Kış mevsiminin gelmesiyle grip vakaları çoğaldı. Uzmanlar antimikrobiyal özellikleri nedeniyle özellikle kışın tüketimi artan sirkelere dair uyarılarda bulundu.
Doğal sirke tüketmenin önemine değinen uzmanlar, bilimsel araştırmaların günde 3 çorba kaşığı sirke tüketmenin antimikrobiyal özellik gösterdiğini ortaya koyduklarını açıkladı.
Son yıllarda elma sirkesi, üzüm sirkesi gibi çeşitli sirkelerin sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğuna dair araştırmaların arttığını ifade Gıda Mühendisi Berna Portakal; sirke tüketiminin, glisemik, anti-diyabetik, yağ metabolizması, ülseratif-kolit, kolesterol, karaciğer ve fonksiyonları, oksidatif stres, anti-kanserojen ve antimikrobiyal etkilerinin birçok araştırmada görülebildiğini ifade ederek
Sirkenin sadece lezzet vermekle kalmadığını, aynı zamanda gıdaları mikrobiyolojik bozulmalardan koruyarak israfın önlenmesine katkıda bulunduğunu ifade eden Gıda Mühendisi Engin Akçelenk, “Ulusal ve global alanda tanınmış pek çok markanın üreticileriyle çalışıyoruz; ürettiğimiz sirkeler, konserveden turşuya, soslardan marine ürünlere ve hatta ıslak mendillere dek birçok üründe lezzetlendirici, koruyucu ve antimikrobiyal etkisi gibi nedenlerle ana ya da yardımcı bileşen olarak kullanılıyor. Bu anlamda, evde de doğal sirkeyi israfı önleyen bir koruyucu olarak kullanmak mümkün” dedi.
Geleneksel üretim tekniklerine bağlı kalmanın, sirkenin doğallığını koruması açısından hayati önem taşıdığını vurgulayan Akçelenk, “Gerçek bir sirke için yüzde 0,5'ten az kalıntı alkol ve en az yüzde 4 asetik asit oranı gereklidir. Evde tüketicilerimizin yaptığı sirkelerde bu oranı yakalayabilmeleri çok mümkün değildir. Hatta bu oranı tutturamadıkları için yaptıkları sirke şeker de içerdiğinden risklidir çünkü küf oluşumuna ortam hazırlayarak toksik etkiye neden olabilir. Dolayısıyla evde yapılan sirkeler çoğu zaman sirke değil meyve şarabı ya da meyve kokteyli formundadır" diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bilimsel araştırmalar sirkenin etkisini destekliyor
Günde 3 çorba kaşığı sirke tüketimi, sağlıklı bir yaşama katkı sağlayan doğal bir destek olarak öne çıkıyor. Antimikrobiyal olan sirkeler iltihabı azaltmada önemli rol üstleniyor.
İSTANBUL (İGFA) - Kış mevsiminin gelmesiyle grip vakaları çoğaldı. Uzmanlar antimikrobiyal özellikleri nedeniyle özellikle kışın tüketimi artan sirkelere dair uyarılarda bulundu.
Doğal sirke tüketmenin önemine değinen uzmanlar, bilimsel araştırmaların günde 3 çorba kaşığı sirke tüketmenin antimikrobiyal özellik gösterdiğini ortaya koyduklarını açıkladı.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR SİRKENİN SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİ DESTEKLİYOR
Son yıllarda elma sirkesi, üzüm sirkesi gibi çeşitli sirkelerin sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğuna dair araştırmaların arttığını ifade Gıda Mühendisi Berna Portakal; sirke tüketiminin, glisemik, anti-diyabetik, yağ metabolizması, ülseratif-kolit, kolesterol, karaciğer ve fonksiyonları, oksidatif stres, anti-kanserojen ve antimikrobiyal etkilerinin birçok araştırmada görülebildiğini ifade ederek
Sirkenin sadece lezzet vermekle kalmadığını, aynı zamanda gıdaları mikrobiyolojik bozulmalardan koruyarak israfın önlenmesine katkıda bulunduğunu ifade eden Gıda Mühendisi Engin Akçelenk, “Ulusal ve global alanda tanınmış pek çok markanın üreticileriyle çalışıyoruz; ürettiğimiz sirkeler, konserveden turşuya, soslardan marine ürünlere ve hatta ıslak mendillere dek birçok üründe lezzetlendirici, koruyucu ve antimikrobiyal etkisi gibi nedenlerle ana ya da yardımcı bileşen olarak kullanılıyor. Bu anlamda, evde de doğal sirkeyi israfı önleyen bir koruyucu olarak kullanmak mümkün” dedi.
Geleneksel üretim tekniklerine bağlı kalmanın, sirkenin doğallığını koruması açısından hayati önem taşıdığını vurgulayan Akçelenk, “Gerçek bir sirke için yüzde 0,5'ten az kalıntı alkol ve en az yüzde 4 asetik asit oranı gereklidir. Evde tüketicilerimizin yaptığı sirkelerde bu oranı yakalayabilmeleri çok mümkün değildir. Hatta bu oranı tutturamadıkları için yaptıkları sirke şeker de içerdiğinden risklidir çünkü küf oluşumuna ortam hazırlayarak toksik etkiye neden olabilir. Dolayısıyla evde yapılan sirkeler çoğu zaman sirke değil meyve şarabı ya da meyve kokteyli formundadır" diye konuştu.
Kaynak: İGFA
En Çok Okunan Haberler