Türkiye ve Suriye arasında normalleşme adımları karşılık bulacak mı?
Türkiye ve Suriye arasında normalleşme adımları karşılık bulacak mı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye ile 10 yılı aşkın bir süredir devam eden gerilimi sona erdirmek adına yaptığı diyalog çıkışları Türkiye ve dünya kamuoyunda geniş yer buldu.
Haber Giriş Tarihi: 22.07.2024 11:31
Haber Güncellenme Tarihi: 22.07.2024 11:31
Kaynak:
İGFA
BURSA (İGFA) - Suriye'de iç savaşın başladığı 2011'den bu yana Türkiye ve Suriye ilişkileri iki ülkenin tarihinde görülmemiş derecede hasar aldı. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği ve ülkesini terk etmek zorunda kaldığı iç savaş boyunca Türkiye üzerinde çok ciddi bir göçmen yükü meydana geldi. Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Esad'a doğrudan çağrı yaparak ilişkilerin tekrar normalleşmesine yönelik çıkışının karşılık bulup bulamayacağı ve ilişkileri eski günlere döndürmenin ne kadar mümkün olabileceğini Dış Politika Uzmanı Dr. Barış Adıbelli Herkes Duysun için yorumladı.
RUSYA İKİ ÜLKE ARASINDA ARABULUCU KONUMUNDA
Suriye lideri Beşar Esad'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çıkışından önce yapmış olduğu açıklamaya atıfta bulunan Dr. Barış Adıbelli, "Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Lavrentiev'in Suriye ziyareti sırasında Rusya'nın ikili ilişkileri yeniden tesis etme konusunda Suriye'ye telkinde bulunduğu anlaşılıyor. Bu konu daha önce Hakan Fidan'ın Putin'i ziyareti sırasında da gündeme gelmişti. Bu 3 ülkenin yani Türkiye, Rusya, ve Suriye'nin ilişkilerin onarılması konusunda bir adım attığını net olarak söyleyebiliriz." dedi.
ESAD'IN SURİYESİNDE GÜÇ PAYLAŞILMIŞ DURUMDA
Beşar Esad'ın Suriye'yi yönetme konusunda tek başına olmadığını, yönetim anlamında Suriye içerisinde bir koalisyonun olduğunu ifade eden Dr. Adıbelli, "Esad, iktirdarın görünen yüzü ancak bana kalırsa arkada farklı bir güç dengesi de söz konusu. Suriye'de tabiri caizse güçler birliği'nden söz edebiliriz. Bu güçlerden birisi şüphesiz Baas Partisi. Hafız Esad döneminde Baas Partisi'nde güçlü isimler ve aileler vardı. İkinci güç ise istihabarat örgütü El-Muhaberat. Beşar Esad'da babasının ölümünden sonra bu yapılarla uzlaşı içerisinde yönetime geçti. Saddam ya da Kaddafi gibi yönetimi devralma durumu olmadı Suriye'de. Bu dengeden ötürü Esad'ın saydığımız yapıları ilişkilerin yeniden tesis edilmesine ikna etmesi gerekiyor. İran,Lübnan ve Rusya gibi ülkelerin mevcut Suriye yönetimi üzerindeki gücünü de atlamamak gerekiyor. Masaya oturduğunuzda sadece Esad ile oturmuş olmuyorsunuz." ifadelerini kullandı.
SURİYE'DE ÇÖZÜME ULAŞMAK İÇİN ERDOĞAN-ESAD ANLAŞMASININ ÖTESİNDE BAŞLIKLAR VAR
Suriye'de ilişkileri geçmişe döndürebilmek için Esad ile tokalaşmak ya da kucaklaşmanın en kolay iş olduğunu ifade eden Dr. Adıbelli, “Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesinde belki de en kolay süreç Esad ile Erdoğan'ın anlaşması. Esad, tokalaşmanın ötesinde kucaklaşırız da dedi. Ancak bu açıklamaları yaparken içeriğe ve gündeme de vurgu yapmayı ihmal etmedi. İki ülke arasında ilişkilerin tekrar tesis edilmesinde tarafların karşılıklı talepleri belirleyici olacaktır.” şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye ve Suriye arasında normalleşme adımları karşılık bulacak mı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye ile 10 yılı aşkın bir süredir devam eden gerilimi sona erdirmek adına yaptığı diyalog çıkışları Türkiye ve dünya kamuoyunda geniş yer buldu.
BURSA (İGFA) - Suriye'de iç savaşın başladığı 2011'den bu yana Türkiye ve Suriye ilişkileri iki ülkenin tarihinde görülmemiş derecede hasar aldı. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği ve ülkesini terk etmek zorunda kaldığı iç savaş boyunca Türkiye üzerinde çok ciddi bir göçmen yükü meydana geldi. Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Esad'a doğrudan çağrı yaparak ilişkilerin tekrar normalleşmesine yönelik çıkışının karşılık bulup bulamayacağı ve ilişkileri eski günlere döndürmenin ne kadar mümkün olabileceğini Dış Politika Uzmanı Dr. Barış Adıbelli Herkes Duysun için yorumladı.
RUSYA İKİ ÜLKE ARASINDA ARABULUCU KONUMUNDA
Suriye lideri Beşar Esad'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çıkışından önce yapmış olduğu açıklamaya atıfta bulunan Dr. Barış Adıbelli, "Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Lavrentiev'in Suriye ziyareti sırasında Rusya'nın ikili ilişkileri yeniden tesis etme konusunda Suriye'ye telkinde bulunduğu anlaşılıyor. Bu konu daha önce Hakan Fidan'ın Putin'i ziyareti sırasında da gündeme gelmişti. Bu 3 ülkenin yani Türkiye, Rusya, ve Suriye'nin ilişkilerin onarılması konusunda bir adım attığını net olarak söyleyebiliriz." dedi.
ESAD'IN SURİYESİNDE GÜÇ PAYLAŞILMIŞ DURUMDA
Beşar Esad'ın Suriye'yi yönetme konusunda tek başına olmadığını, yönetim anlamında Suriye içerisinde bir koalisyonun olduğunu ifade eden Dr. Adıbelli, "Esad, iktirdarın görünen yüzü ancak bana kalırsa arkada farklı bir güç dengesi de söz konusu. Suriye'de tabiri caizse güçler birliği'nden söz edebiliriz. Bu güçlerden birisi şüphesiz Baas Partisi. Hafız Esad döneminde Baas Partisi'nde güçlü isimler ve aileler vardı. İkinci güç ise istihabarat örgütü El-Muhaberat. Beşar Esad'da babasının ölümünden sonra bu yapılarla uzlaşı içerisinde yönetime geçti. Saddam ya da Kaddafi gibi yönetimi devralma durumu olmadı Suriye'de. Bu dengeden ötürü Esad'ın saydığımız yapıları ilişkilerin yeniden tesis edilmesine ikna etmesi gerekiyor. İran,Lübnan ve Rusya gibi ülkelerin mevcut Suriye yönetimi üzerindeki gücünü de atlamamak gerekiyor. Masaya oturduğunuzda sadece Esad ile oturmuş olmuyorsunuz." ifadelerini kullandı.
SURİYE'DE ÇÖZÜME ULAŞMAK İÇİN ERDOĞAN-ESAD ANLAŞMASININ ÖTESİNDE BAŞLIKLAR VAR
Suriye'de ilişkileri geçmişe döndürebilmek için Esad ile tokalaşmak ya da kucaklaşmanın en kolay iş olduğunu ifade eden Dr. Adıbelli, “Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesinde belki de en kolay süreç Esad ile Erdoğan'ın anlaşması. Esad, tokalaşmanın ötesinde kucaklaşırız da dedi. Ancak bu açıklamaları yaparken içeriğe ve gündeme de vurgu yapmayı ihmal etmedi. İki ülke arasında ilişkilerin tekrar tesis edilmesinde tarafların karşılıklı talepleri belirleyici olacaktır.” şeklinde konuştu.
Kaynak: İGFA
En Çok Okunan Haberler