Kardeşliğimizi zehirleyen mezhep ayrımcılığına son

Yazının Giriş Tarihi: 11.03.2025 13:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.03.2025 13:35

Tarih boyunca toplumların varlığını ve bütünlüğünü tehdit eden en önemli unsurlardan biri, içeriden gelen çözülmelerdir. Bu çözülmeler, çoğu zaman dış güçlerin müdahalesinden ziyade, toplum içi dinamiklerin yanlış yönetilmesi ve farklılıkların çatışmaya dönüştürülmesiyle derinleşmiştir.

Bugün İslam dünyasında yaşanan krizlerin ana kaynaklarından biri de budur. Mezhep farklılıkları ve kimlik aidiyetleri, ortak bir değerler sistemi ve iletişim dili oluşturulamadığında, dışarıdan gelen manipülasyonlara açık hale gelmektedir.

Modern iletişim yaklaşımları bize şunu göstermektedir. Bir toplumun kendi içinde güçlü bir iletişim zemini kuramaması, bilgi boşluğunun ve algı operasyonlarının kolaylıkla etkinleşmesine neden olur. Özellikle Batılı istihbarat aygıtları ve onların bölgedeki taşeron yapıları, iletişim boşluklarını ve toplumsal çatlakları kullanarak, Müslüman toplumları birbirine düşman etmektedir. Bu, klasik anlamda propaganda ve dezenformasyon tekniklerinin sahaya yansımasıdır.

Mezhep temelli çatışmalar, sadece dini veya ideolojik bir farklılıkla açıklanamaz. Bu çatışmalar, aynı zamanda siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda yürütülen sistematik operasyonların bir sonucudur. Özellikle Ortadoğu coğrafyasında, farklı mezheplere sahip toplulukların birbirine karşı konumlandırılması, bölgesel ve küresel aktörlerin işini kolaylaştırmaktadır. Bu durum, mezheplerin teolojik tartışmalarından çok, kimlik politikalarının manipüle edilmesiyle ilgilidir.

Bugün gelinen noktada, mezhepçilik söylemleri ve pratikleri, ümmetin bütünleşmesini engelleyen bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

Oysa İslam dünyasının en temel ihtiyacı, ortak bir iletişim dili ve kardeşlik hukuku inşa etmektir. İletişim biliminin temel kavramlarından biri olan “algı yönetimi”, burada hayati bir rol oynar. Mezhep temelli fitne odaklarının söylemleri, çoğunlukla algıları çarpıtan, gerçeklikten kopuk fakat duyguları harekete geçiren unsurlara dayanır. Bu nedenle, doğru bilgi akışının sağlanması ve ortak bir toplumsal bilinç oluşturulması, ümmetin yeniden dirilişi açısından stratejik bir gerekliliktir.

Suriye, Irak ve Yemen başta olmak üzere pek çok İslam ülkesinde yaşanan çatışmaların arka planında, bu algı savaşlarının etkisi açıkça görülmektedir. Türkiye, bu süreçte sağduyulu ve kapsayıcı bir politika izlemektedir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Suriye’de kadastro mühendisliğine asla rıza göstermeyeceğiz” şeklindeki ifadeleri son günlerde yaşanan üzücü olaylardaki hassasiyetini ortaya koymaktadır. Ancak bu hassasiyetin sahada bir karşılık bulabilmesi için, toplumun her kesiminin mezhepçi ve ayrıştırıcı dilden uzak durması elzemdir.

İletişim bilimi bize şunu da söyler. Bir toplumda barış dilinin yerleşmesi, sadece resmi söylemlerle değil, sivil toplum, medya ve bireysel iletişim pratikleriyle mümkündür.

Bugün sosyal medyada, mezhep farklılıklarını düşmanlık aracı haline getiren söylemler, toplumsal güveni ve barışı zedelemekte, aynı zamanda devletin meşruiyetine zarar vermektedir. Oysa iletişim, aynı zamanda bir köprü kurma sanatıdır. Mezhep, meşrep, etnik farklılıkları bir tehdit değil, zenginlik olarak gören bir bakış açısı, ancak güçlü bir iletişim stratejisiyle mümkün olabilir.

Türkiye, tarihsel olarak mezhep savaşlarının dışında kalmayı başarmış, kapsayıcı bir kardeşlik anlayışı geliştirmiştir. Bugün de benzer bir yaklaşımı sürdürmekte, mezhepler üstü bir aidiyet bilinci inşa etmektedir. Ancak bu süreç, sadece devlet politikalarıyla değil, bireylerin bilinçli tercihi ve sorumlu iletişim davranışlarıyla da şekillenmesi büyük önem arz etmektedir.

İslam dünyasının yeniden dirilişi, içerideki fitnenin aşılmasıyla, içimizdeki maşaların kırılmasıyla ve sağlıklı bir iletişim kültürünün kurulmasıyla mümkündür. Mezhep savaşlarına ve kimlik temelli ayrışmalara karşı verilecek mücadele, askeri ya da siyasi araçlarla sınırlı olamaz. Bu, aynı zamanda bir bilgi, bilinç ve iletişim mücadelesidir. Müslümanlar arasında kardeşliği ve barışı tesis etmek, algı yönetimi süreçlerini doğru yönetmekle doğrudan ilişkilidir.

Bugün İslam ümmeti, ortak bir iletişim ve empati dili geliştirmediği sürece, dış güçlerin manipülasyonlarına açık kalacaktır. Ancak kendi içinde adalet, merhamet ve kardeşlik temelinde inşa edilecek bir birliktelik, ümmeti yeniden ayağa kaldıracaktır.

Ümit ediyoruz ki! bu diriliş, içeride başlayacak, bilgiyle, bilinçle ve adaletle büyüyecektir.

Toryum zenginliği hedefte, mezhep tuzakları devrede

12.03.2025 19:04

Türkiye, dünya toryum rezervlerinin neredeyse yarısına sahip olan, stratejik anlamda enerji bağımsızlığını kazanabilecek ender ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Eskişehir, Sivrihisar ve çevresinde yoğunlaşan bu zenginlik, Türkiye’yi enerji kaynaklı küresel güç savaşlarının merkezine yerleştirmiş

Kardeşliğimizi zehirleyen mezhep ayrımcılığına son

11.03.2025 13:35

Tarih boyunca toplumların varlığını ve bütünlüğünü tehdit eden en önemli unsurlardan biri, içeriden gelen çözülmelerdir. Bu çözülmeler, çoğu zaman dış güçlerin müdahalesinden ziyade, toplum içi dinamiklerin yanlış yönetilmesi ve farklılıkların çatışmaya dönüştürülmesiyle derinleşmiştir. Bugün İslam

Mobbing yapan yargılanacak

10.03.2025 13:11

İş dünyasının gölgelerinde, görünmeyen ama derin izler bırakan bir yara vardır ve bu yaranın adı Mobbing’tir. Yani iş yerlerinde sistematik baskı, yıldırma ve psikolojik taciz. Bu, yalnızca bireylerin psikolojisini değil, çalışma barışını, üretkenliği ve toplumsal huzuru da kökünden sarsıyor. Yıll

Soma cari açığımızı kapatmak için çalışıyor

17.05.2024 09:10

Türkiye’nin dış politikasını da iç politikasını da hatta ülke insanının mutlu ve mutsuzluğunu da enerji belirlemektedir. Türkiye’nin, coğrafyamızın enerji konusunda vazgeçilmez rolüyle bir kilit konumunda olması vesilesiyle dış politikamız şekillenmektedir. Enerjiden kaynaklanan bağımlılığımız ve

Medya Etiği ve Dezenformasyon

29.01.2023 22:55

Yeni iletişim teknolojilerinin gelişimi, medya alanında yapılan haber çalışmalarında ciddi bir dönüşüm yaşanmasına neden olmuştur. Bu gelişim ve dönüşüm sonucunda kamu yararı misyonu sahibi olan gazetecilerin yaptıkları haberlerin güvenirliliği sorgulanmaya başlamıştır. Yandaş, candaş ve yoldaş gib

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İGF HABER En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.