Boş yuva!

Yazının Giriş Tarihi: 04.04.2025 18:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.04.2025 18:45

Yıllar önce, Milaslı ve dünyaca ünlü bir sanatçı (Gravür ve Exlibrıs sanatçısı) olan Ayşe Anıl'ın evinin balkonunda otururken bahçedeki bir portakal ağacının dalının üstündeki bir kuş yuvası dikkatimi çekti...Yuvada bir kumru vardı ve hiç kıpırdamadan yuvasında yatıyordu. Kumrunun yuvasındaki bekleyiş günlerce, aylarca sürmüştü.

Bir gün yine arkadaşla sohbet ederken ağacın dalına baktım; kumru yine yuvasındaydı. Birden hava değişti ve şiddetli rüzgarın ardından şiddetli bir yağmur başladı ve içeri girdik. Pencereden baktığımda kumrunun fırtına ve şiddetli yağmura rağmen yuvasında oturduğunu gördüm.

Arkadaşım, kumrunun yavrularını görmediğini ama onun yuvasını hiç bir zaman terk etmediğini söyledi.

Sonraki yıllarda ise boş yuva, ağacın dalında hâlâ duruyordu.

* * *

Evler, ailelerin yuvalarıdır. Çocuklar da bu yuvaların neşesidir. Ebeveynler çocuklarını doğumundan itibaren özveriyle yetiştirirler; yetişkin bir insan oluncaya kadar her türlü zorluklara katlanarak okuturlar...Kendi yaşadığı olumsuzlukları çocuklarının yaşamasını istemezler; en iyi şekilde ve konforlu yaşamasını isterler. Çünkü bu çocuklar, büyüyünce geleceğin güvencesi olacaktır.

* * *

3 Nisan tarihli Sözcü Gazetesi'ndeki bir haberde şöyle yazıyordu:

"Boğaziçi Üniversitesi, Fizik Bölümü öğrencisi Can Atalay, 21 yaşına hapishanede (Metris Cezaevi) girdi. "(1)

* * *

Can gibi 301 öğrenci de Anayasal bir hak olan protesto gösterilerine katıldığı için tutuklandı ve Ramazan Bayramı'nı yuvalarında ailelerinin yanında değil, hapishanede geçirdiler.

Geleceğin bilimcileri olacak yüzlerce üniversite öğrencisi eğitimden koparılmamalı ve bilimden uzak tutulmamalıdır.

Bu konuda yöneticiler hoşgörülü olmalıdır...

Ki, haksızlıklara karşı tepki vermek, gençliğin doğasında vardır.

Ailelerinin üzerine titrediği, ne zorluklarla okuttuğu, ülkemizin geleceğinin güvencesi olan bu pırıl pırıl ve zeki gençler, derhal serbest bırakılarak ailelerine, okullarına kavuşturulmalıdır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin her alanda gelişmesi için; zeki öğrencileri devlet bursuyla yurt dışındaki üniversitelere eğitim almaları için göndermiş ve hepsine birer mektup yazmıştır. Öğrencilere, bu mektupta şöyle hitap etmiştir: "Sizleri birer kıvılcım olarak gönderiyorum, ateş topu olarak geri döneceksiniz."

Eğitim alan ve ülkesine geri dönen bu gençler, bilim, sanat ve sporun her alanında ülkemizin gırur kaynağı oldular ve büyük başarılara imza attılar.

Ailesine, vatanına ve Atatürk'e bağlı olan; geleceğin bilimcileri olacak bu gençlere kıymayalım.

Bu vatan, gençlerimizin yuvasıdır... Yuva, boş kalmasın.

Yuvanın kuşları, bilim ve sanat kanatlarıyla özgürce uçsunlar.

Kaynak:

(1) - 3 Nisan 2025 tarihli Sözcü Gazetesi.

Boş yuva!

04.04.2025 18:45

Yıllar önce, Milaslı ve dünyaca ünlü bir sanatçı (Gravür ve Exlibrıs sanatçısı) olan Ayşe Anıl'ın evinin balkonunda otururken bahçedeki bir portakal ağacının dalının üstündeki bir kuş yuvası dikkatimi çekti...Yuvada bir kumru vardı ve hiç kıpırdamadan yuvasında yatıyordu. Kumrunun yuvasındaki bekl

Magna Carta Libertatum

28.03.2025 13:04

Magna Carta Libertatum, (Büyük Özgürlükler Sözleşmesi) 19 Haziran 1215 yılında imzalanmış bir İngiliz belgesidir. Kralın bazı yetkilerinden feragat etmesini, (vazgeçmesi) kanunlara uygun davranmasını ve hukukun kralın arzu ve isteklerinden daha üstün olduğunu kabul etmesini zorunlu kılmıştır. Magn

Nevruz Bayramı

21.03.2025 11:33

21 Mart'ta kutlanan Nevruz Bayramı, Dünya çapında çeşitli halklar tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramıdır. Yazılı olarak ilk kez 2.Yüzyılda Pers(İran) kayıtlarında adı geçen Nevruz, İran ve Bahâi takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder. Günümüz İran'

Büyük insanlık ölüyor... Küçük insanlik seyrediyor!

14.03.2025 22:32

Yugoslavya İç Savaşı sırasında Sırbistan Cumhuriyeti Ordusu'nun Bosna- Hersek Cumhuriyeti şehirlerinden Srebrenitsa'da 1995 yılında yaptığı katliamda 8 binden fazla Müslüman Bosnalı'nın katledildiği biliniyor. Birleşmiş Milletler'e bağlı askeri birliğin gözü önünde katliam engellenemedi! 6 Cumhuri

Emeği görünmeyen emekçi kadınlar!

07.03.2025 18:54

İlkel komünal toplumda anaerkil aile düzeni söz konusuydu. Kadın; üreten, doğuran ve ailesini koruyan tabiat tanrıçası olarak görülürdü. Kabileler arasında savaşlar kadınlar için yapılırdı. Kadınlar çok değerliydi ve onların sözü geçerliydi. İlkçağ uygarlıklarında da tabiat ve bereket tanrıçalar

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İGF HABER En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.