Bursa'nın dağ ilçelerini bekleyen büyük sorun!

Her köşe yazımda belirttiğim gibi Bursa'nın 4 dağ ilçesi; Keles, Orhaneli, Harmancık ve Büyükorhan...

Bir diğer tabirle bu ilçeler doğunun batısı!

Malum önümüzde 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimler var.

Bu tarih itibariyle Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri, muhtarlar seçimleriyle birlikte yeni bir sürece de girmiş olacağız.

4 dağ ilçemizin kaderini değiştirecek projeler var.

Seçilecek Belediye Başkalarına âcizane tavsiyelerimi, özellikle üzerine basarak ve altını çizerek buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Öncelikle kırsal turizmde genç istihdama yönelik teşvikli teknoloji, dijital pazarlama tekniği ile doğal ürün depolama merkezlerindeki ürünleri pazarlama merkezleri ofisleri ve yapımı sağlanmalıdır.

Bu ilçelerde Bursa Büyükşehir iştiraki olan BESAŞ modelini geliştirerek, 4 dağ ilçelerinde yetişen doğal ürünlerden elde edilen kiraz, elma, erik, vişne, çilek, yaban mersini ve aklınıza gelecek meyve çeşitlerinin soğuk hava depolarda saklanmasıyla, yılın 12 ayında marmelat ve reçeller yapılabilmelidir. Oluşturulacak marmelat ve reçellerin Dijital Pazarlama Ofisleri tarafından satışının gerçeklemesi ile birlikte istihdam ve tarımın ilerlemesine gelişmesine fayda sağlanmalıdır.

Yine bu süreçte büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığı teşvik edilmeli, buna yönelik kooperatifleşerek, gençlere prim ve yem, ekipman desteği sağlanmalıdır.

4 dağ ilçesindeki köylerde eski mimari evlerin restorasyonunun Avrupa Birliği fonlarından yararlanılarak Cumalıkızık modeline dönüşümü gerçekleştirilmelidir. Bu sayede konaklamalı ve haftanın belirli günlerinde bu köylerin tanıtımı yapılarak doğal ürün günlerinin yanı sıra turizme yönelik etkinliklerle kırsalın canlandırılması, köy kültürünün genç nesillere aktırılmas hedeflenmelidir. Bunlara paralel göçün durdurulması adına, buralardaki genç nüfusun da yaz-kış prim ve maaş desteği ile ekonomiye katkı sağlanması gözardı edilmemelidir.

Yöremizin belirli yerlerinden çıkan doğal sıcak su yerinde yap-işlet modeli ya da mülkiyeti belediyeye ait olmak kaydıyla kiralama yöntemiyle doğaya ve mimari yapıya uygun şekilde tasarlanmalı, sağlıklı yaşam termal otelleri ile sağlık turizm merkezi olarak hayata geçirilmelidir.

İstihdam Büroları açılmalı, kadın kooperatifleri geliştirilerek bu sayede ev hanımlarına yönelik iş modelleri ve eğitimlerine ağırlık verilmelidir.

Yaşlılara yaşam merkezleri yapılmalıdır.

Köylerde yaşlıların sağlık taramaları, bakımları, en önemlisi de kış aylarında soba derdi olmadan otel konforunda ilçe merkezlerinde yapılan merkezlerde konaklatılarak, yaz aylarında haftanın 7 günü gezi, eğitim, okuma günleri, tarla günleri, yürüyüş etkinlikleri ve en önemlisi de çocukların en çok sevdiği kahramanlarını Pazar günü etkinliğe dahil ederek alt ve üst kuşağın buluşturulması sağlanmalıdır.

Ben âcizane fikirlerimi yazmaya çalıştım.

Tabiki burada her şeyi belediye başkanlarından beklemek doğru olmaz.

Doğduğunuz, büyüdüğünüz, çocukluğunuzun en güzel anılarını yaşadığınız memlekete de sahip çıkma gerçeğinden yola çıkarak, yöremizin iş insanlarına da kesinlikle büyük görev ve görevlerin düştüğünü belirtmek isterim.

Neden mi?

Eğer bizler bu ilçelerdeki göçü durduramaz ve bu şekilde gidersek; artık 10 yıl sonra hayalet köylerin sayısının artacağı kuşkusuz olup, ne acı ki 4 dağ ilçesinin de mahalleye dönüşeceğini rahatlıkla şimdiden söyleyebilirim!

Sanırsam bu ilçelerin mahalleye dönüşümüyle birlikte hangi hizmetlerin gideceğini de az-çok tahmin edersiniz diye düşünüyorum.

O nedenle vakit; Bursa Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarımızla, muhtarlarımızla, STK, köy derneklerimizi de aramıza alarak, tek yürek olma vakti...

Zaman; 4 dağ ilçemize sahip çıkma zamanı!

Şimdilik esen kalın.