2025’in Türkiye için gerçekten çok iyi bir yıl olacağına inanıyorum. Neden mi? Son birkaç yılda ekonomik alanda atılan adımlar, şimdi meyvelerini vermeye başlıyor.
Özellikle enflasyonla mücadelede gösterilen kararlılık, umut verici sonuçlar doğuruyor.
2025 yılına ilişkin kişi başına düşen gelirin 17 bin 28 dolar olarak tahmin edilmesi, 2027 yılında ise bu rakamın 20 bin dolar seviyesini aşacağının öngörülmesi, geleceğe daha umutla bakmamızı sağlıyor.
Kurumsal yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisi, ekonomik potansiyelimizin güçlü olduğunu bir kez daha bizlere gösteriyor. Ülkemize duyulan güven, yalnızca ekonomiye değil, toplumun her alanına olumlu yansımalar yapıyor.
2024 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye, geçen yılın aynı dönemine göre %2,5 büyüme kaydetti. Global krizlerin gölgesinde elde edilmiş oldukça değerli bir başarı. Son yıllarda dünya ekonomisini derinden sarsan krizler, hepimizi zorladı.
Ama bu süreçte Türkiye’nin dayanıklılığı ve değişen şartlara hızla adapte olma yeteneği, bir kez daha fark yarattı. Ekonomik büyümeyi sürdürebilmek, işsizliği azaltmak ve refah düzeyini artırmak için atılan adımlar, yalnızca bugünü değil, yarını da inşa ediyor.
2024 yılı, umutların yeniden yeşerdiği, ekonominin güç kazandığı bir yıl oldu. Bu yükseliş, 2025’te daha belirgin hale gelecek. Yatırımların artması, teknoloji ve enerji sektöründeki ilerlemeler, ihracatta kırılan rekorlar ve güçlü üretim altyapısı, bu tabloyu daha da parlak hale getirecek.
Türkiye olarak ileriye gitmeye devam ediyoruz. Hem ekonomik hem de sosyal anlamda daha iyi bir geleceğe doğru yol alıyoruz.
Bizlere düşen ise bu hikâyenin bir parçası olmak, umutla ve azimle çalışmaya devam etmek.
Unutmayalım, bu başarı hepimizin! 2025 yılı, ülkemizin gücünü bir kez daha dünyaya göstereceğimiz bir yıl olacak.
Ekonomik refah, daha güçlü bir Türkiye ve daha mutlu yarınlar için hep birlikte çalışmaya devam!
Sevgiyle ve umutla…