Geçtiğimiz günlerde Sivas Caddesi üzerinde bulunan banklarda oturmuş, zaman zaman selamlaştığım genç arkadaş boynunu bükmüş ağlıyordu… Zaman zaman bizim ofise yemek getiren bu genç arkadaşın yanına gittim oturdum. ‘Hayırdır ne oldu?’ diye sordum baktı uzun uzun baktı.. Abi dedi, iş güç yok çocuklara bakamıyorum, ev kirası aldı başını gidiyor ev sahibi ‘çık’ diyor, eve gidecek yüzüm yok utanıyorum. Oturdum buraya çıkış yolu arıyorum, ne yaparız ne ederiz? Kiralar birikti, çocuğun bezine yetişemiyorum. En güzel intihar etmek tek kurtuluşum bu...
Bu genç arkadaş dürüst, yalanı dolanı olmayan biri… O ağladıkça ben ağlamamak için zor tuttum kendimi. ‘Allah büyük ağlama bir çaresi bulunur’ dedim. Bu genç arkadaşın cep telefonunu aldım, neye ihtiyacı varsa öğrendim. Markete gidecektim sözde, oturdum bir köşede ‘ne yapabiliriz’ diye düşündüm?
Tam bu sırada Kayseri’mizde hayır hasenat işlerinde öncü olan iş insanı Saffet Arslan Bey aradı, hatır sormak için. Binlerce uyuşturucu kullanan çocukları bu bataklıktan çıkartan ve sokak çocuklarını ailelerine ve topluma “İpeksi dokunuşlar” adlı kampanya ile bu çocukları kurtaran İş İnsanı Saffet Arslan arıyordu… Telefon da “Merhaba Mehmet bey nasılsın’ diye sordu ‘İyi değilim ağabey’ dedim ‘Hayırdır dedi’ durumu anlattım. ‘Tamam, ne gerekiyorsa yapalım’ demesi bana dünyaları verdi... Ben de bu genç çocuğu anlattım kısaca. Daha önce Saffet Bey’le yaptığım sohbette, ne zaman zorda kalan birini görürseniz beni arayın demişti.. Dürüst, ahlaklı, onuruyla para kazanan bu genç arkadaşın sorunlarını söyledim. Dört aylık kirası birikmiş, evinde yiyecek bir şeyi olmayan bu genç arkadaşın bir yıllık kirasını, evinin gıda ihtiyacını ve harçlığını gönderdi Saffet Arslan..
İlk gördüğümde bu genç arkadaşın yanında ağlayamamıştım ama telefonu kapatınca bu kez sevinçten ağladım… ‘İyi ki hala merhametli, vicdanlı insanlar var bu dünyada’ dedim
İnanıyoruz ki bir gün mutlaka dünyayı kirlenmemiş kalpler ve iyilikler kurtaracak...