Yemek içmek artık sadece ekonomisi iyi olanlara mahsus. Şimdi bi de paket servis ayağı oldu tutturabildiklerine. Geçen ofise yemek istedik gelen kurye “işlerimiz eskisinden daha güzel oldu, keşke paket servise devam etsek”diyor.25 liradan satılan lahmacun 100 lira olmuş...
Ya arkadaş! Her türlü yalanı söyleyeceksin, üstüne bir de yeminler edeceksin şimdi uyanıkların kullandığı bir ağız var “bunlar bir yıl önceki fiyatlar şimdi bu fiyatlara alamayız” Şimdi gıda ürünlerine gizli gizli zam yapacaksın. Özellikleı fırsat bilen gıda yardım paketi hazırlayanlar kalitesiz, kullanma tarihi geçmiş fiti tarihinden kalan gıda ürünlerini paketleyip verecekler. Sürekli etiket değiştirip haksız kazanç elde edeceksin sonra da ezan okununcada camiye koşup ön safta namaz kılacaksın. Allah’ı kandırdığını sanacaksın. Her haltı ye, yalanı söyle, hileyi yap müslümanlığı kimseye bırakma.....
Tabii bunları yapmayan, harama el uzatmayan namuslu esnaflar da var. Bir çay 25, bir kahve70 lira olmuş bu memlekette. Tavuk dürüm bile fakir yiyeceği olmaktan çıkacak bu gidişle. Yani dışarda yiyecek adına seyyar satıcıdan başlayıp, kafanızı sokacak bir dükkan bulduğunuzda, lokantaya ulaşamadan hesabınız darmadağın oluyor. Restorantlar için tek kelime etmiyorum. Meyve sebze işlerini yazmaya gerek yok, pazar yeri bile artık zenginlerin uğrak mekanları oldu.
Demem o ki; bu şehirde inanılmaz bir başıboşluk var. Kör tuttuğunu öpüyor resmen şimdi ısırmaya başladı. Ev kiralarından gıda sektörüne, yiyecekten içecek sektörüne kadar fiyat terörü yaşanıyor. Hesap yapan yok, kaça aldın kaça satıyorsun diyen yok. Marketler zaten sürekli etiket değiştiriyor. Ve sürekli yeni şubeler açıyorlar.. Hijen felan hak getire. Kullanım tarihi geçmiş mallar raflarda aslanlar gibi duruyor. Kokmaya yüz tutmuş gıda maddeleri etiket okuma merakı olmayanlara rahatlıkla satılıyor. Senede bir kere denetim yapıldığında, nedense herkesin önceden haberi oluyor ve tedbirini alıyor.
NİYE KOLAY HASTA OLUYORUZ..
Özellikle son dönemlerde niye kolay hasta olmaya başladık dersiniz. Bağışıklık sistemimize ne oldu? Niye enfeksiyonlara karşı dayanıksız hale geldik? Çocuklarımız niye çabucak hasta oluyor? Grip desen değil, sıcak çarptı desen o da degil, ama kuru öksürük, nefes almada zorlanmak, vücut direncinde düşüş ve yatağa mahkum olmak. Ben ne bilim adamı, ne de tıp adamıyım. Ama ortada garip bir durumun olduğunu görebiliyorum. Kanser hastalığında artış da kafamızı karıştırıyor. Geçenler Kayseri LÖSEV'den bir yetkili ile konuştuk, Kayseri'de 10 bine yakın kayıtlı kanser hastası varmış. Bence bu olay çok düşündürücü. Mideler de bozulmuş durumda. Akciğerler aldığımız nefeste bile zorlanıyor. Bir garip durum var ortada. Ne var ki kimse çıkıp açıklama yapmıyor.
Acaba diyorum, yediğimiz gıdalardan dolayı mı vücudumuz ve organlarımız ciddi bir saldırıya maruz kalıyor. Kullandığımız ilaç etki etmiyorsa bunun sebebleri nedir? Yoksa sebzede, meyvede, nohutta, soyada,mısırda ayciceğinde, buğdayda ve tüm bakliyat ürünlerinde kullanılan tohumlar mı bizleri bu hale getirdi? Bir gıda mühendisi arkadaşım, Türkiye''deki tohumların çoğu yabancı kaynaklı. Hastalığı beraber getiriyor. Sonuç olarak tohumculuk pazarının yüzde 70''i yabancı firmalara aitmiş. Ve bu firmaların ülkemize sattığı tohumların İsrail menşeli olduğunu söyledi. Evet önce insanları kanser yapacak tohumları sonra ilaçlarını satıyorlar…
Benim bildiğim eskiden halk sağlığı kurumları vardı. Şimdi bunlar ne iş yapıyor? Bunlar eskiden pastane, lokanta, gıda üreten firmaları gezerlerdi. Tarım il müdürlükleri kontrollere çıkıyorlar yalnız küçük esnafları kontrol etmek yetmiyor. bunları üreten fabrikaları kontrol etmek gerekir. Halen şehrimizde NBŞ kullanan gıda üreticileri var. Artık bunlara "dur" demek lazım.
Bu konuda Lösemi Derneği Kayseri Şube Başkanı Eczacı Gülseren Medet’le uzun uzun konuşma yaptık..Türkiye’de kanser hastalığının en fazla görülen illerin başında Kayseri gelmektedir.