Hava Durumu

Süleyman Soylu’ya açık mektup

Yazının Giriş Tarihi: 25.09.2022 08:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.09.2022 08:40

Sayın Bakanım, sizin ne kadar hayvan sever olduğunuzu çok iyi biliyorum. Hatta 3 tane köpeğiniz olduğunu duydum. Aynı zamanda hayvanlar konusunda çok hassas birisiniz. Bu son çıkan yasada sizin çok emeğiniz olduğunu da biliyorum.

Sayın Bakanım, tüyleri ürperten hadise sokak hayvanlarının hiç yere canından olması. Biri çıkıyor uyuşturarak diri diri toprağa gömüyor, diğeri zehirliyor. Önceki gün de kız üniversite öğrencileri, aç ve susuz kalmış hayvanları beslerken civarda oturan insanlar tarafından saçlarından tutularak yerlerde sürüklendi. Oysa ki o canlı besleneceğini sanıyor. Zavallı hayvan besleneceğini sandığı yiyeceklerden bir lokma yutuyor sonra canından oluyor.

Geçtiğimiz günlerde Hacılar ilçesinde 700’e yakın hayvanın bir yıl içerisinde telef edildiği haberi geldi. Olay bir aya yakın oldu halen savcılık hayvan mezarının açılma kararını veremedi.

Hacılar ilçesinin önceki yıllarda başıboş ve aç hayvanlar genç bir çocuğun ölümüne sebep olduğunu bütün Türkiye duymuştu. Bu ilçede besleme neden yapılmıyor anlamış değilim. 700’e yakın hayvanın uyuşturularak yarı canlı olarak belediye personelleri tarafından gömüldüğünü söylediler.

Böylesi hikayeler hep içimizi acıtıyor. Acıtsa da hemen her gün bir yenisinin yaşanıyor olması da ne acı. Kapısında “Belediye” yazan yerde 5199 sayılı hayvanları koruma kanununa göre belediyeler sokak hayvanlarına bakmak zorunda. Bir belediye başkanını hayvan konusunda ikna etmek çok zordur. Çünkü belediye başkanları sadece insana hizmet etmeye odaklıdır. Ancak bir belediye başkanı merhametli ve hayvan severse onu ikna edebilirsiniz.

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Memduh Büyükkılıç, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın ve Kocasinan Belediye başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, hayvansever belediye başkanlarıdır. Belediye başkanlarımız, “Pati Köy”, “Pati Kasabası”, patiler için gezinti yolları ve hatta vefat eden patiler için “Pati mezarlığı” yaptırdı.

Devlet 10 yıl önce kısırlaştırma yapsalardı bu kadar çok sokak hayvanı olmazdı. Doğayı ve hayvanları reddetmek maalesef insanlığın sonunu hazırlamaktadır. Zehir veren, uyuşturarak canlı canlı gömen o kahrolası eller dostluk ve sevgi ile birlikte insanlığı da yok etmekte. Unutmasınlar ki; Allah’ın adaleti adildir. Beklesinler görsünler. İnsanın kendinden daha zayıf ve güçsüz bir canlıya sırf gücünden faydalanarak eziyet ve işkence etmesi, hunharca davranması, zehirleyip öldürmesi insanlıkla bağdaştırılamaz. Her türlü yaşam ihlaline karşıyım. İnsan olmayan canlıların da yaşam hakları onlara Allah tarafından bağışlanmıştır. Bu bizim hem dinsel, kültürel, toplumsal kısaca ulusal değerlerimizdir.

Her türlü işe koşulan, horlanan sahipli veya sahipsiz tüm hayvanların yaşam hakları olduğuna da bir kez daha dikkat çekmek isterim. Temel hak ve özgürlükleri daha da genişletmeyi, bu konuda evrensel normlara ve insani kurallara uygun yaşamayı hatta paylaşmayı bilmeliyiz. İçinde bulunduğumuz dünya sadece bizlerin değil, onların da dünyasıdır. Demokrasi her birey içindir. Sosyal toplum hakları olarak yaşıyorsak hayvanlar da birdir.

Sayın Bakanım,5199 sayılı hayvanları koruma kanunu, kabahatlar kanunu olmaktan çıkarılmalı, ceza kapsamına alınmalıdır. Kısaca; hayvana yapılan işkence v.s olaylar kabahat değil suç olarak telaffuz edilmelidir.

                             Bu arada; bir dip not olarak Sayın Vali Gökmen Çicek,bu olaylar için basın açıklaması yapmasını hayvanseverler bekliyorlar..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.