Siyasette üslup, tasarruf ve yönetim disiplini: Türkiye’nin ihtiyacı olan yenilikler

Türkiye’nin geleceği üzerine düşünürken, karşılaştığımız en büyük sorunlardan biri gereksiz makam ve mevki tartışmalarının gündemi işgal etmesidir.

Sürekli olarak “kim başkan olacak, kim hangi makama oturacak” sorularıyla meşgul olmak, ülkenin enerjisini boşa harcamaktan başka bir şey değildir. Oysa bir devletin yönetiminde önemli olan, mevcut değerlere saygı göstermek, yapıcı bir üslupla hareket etmek ve halkın refahını önceleyen politikalar geliştirmektir.

DEĞERLERİMİZE SAYGI VE ÜSLUP MESELESİ

Cumhurbaşkanlığı makamı, bakanlar, belediye başkanları ve parti genel başkanları gibi tüm yöneticiler, halkın temsilcileri olarak saygıyı hak eder.

Eleştiri, demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olsa da bu eleştirinin hakaret boyutuna ulaşması kabul edilemez. Siyasi tartışmalarda yapıcı, bağlayıcı ve toparlayıcı bir dil kullanılmadıkça, toplumda kutuplaşma artar. Üslup meselesi, sadece siyasi liderlerin değil, her bireyin sorumluluğundadır.

BELEDİYELER VE TASARRUF TEDBİRLERİ

Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri de belediyelerin mali disiplin eksikliğidir. Büyükşehir, il ve ilçe belediyelerinin tasarruf tedbirlerini sıkı bir şekilde uygulaması artık elzemdir. Har vurup harman savurmak, kaynak israfına ve halkın güven kaybına yol açmaktadır. Belediyeler, kendi sınırlarını aşan harcamalarla değil, ihtiyaçlara odaklanan hizmetlerle halkın gönlünde yer etmelidir.

YÖNETİM VE İDARE MODELİNDE YENİLİK

Büyükşehir belediyeleri ve ilçe belediyelerinin, merkezi idarenin yani valilik ve kaymakamlık gibi daha sıkı bir denetim mekanizmasıyla yönetilmesi, kaynakların verimli kullanılmasını sağlayabilir. Özellikle ihale süreçleri ve harcamalar konusunda daha şeffaf ve denetlenebilir bir yapı kurulmalıdır. Her önüne gelenin ihalelerle kendi menfaatini sağlamaya çalıştığı bir düzen, halkın vergilerini çarçur etmekten başka bir işe yaramaz. Bu düzenin değişmesi için siyasi irade ve yönetim disiplinine ihtiyaç vardır.

GENİŞ VE UZUN VADELİ BİR MALİ-SİYASİ TABLO GEREKLİ

Türkiye’nin kalkınması, ancak uzun vadeli bir stratejiyle mümkündür. Gereksiz koltuk kavgalarını bir kenara bırakıp, kaynakları verimli kullanan bir mali ve siyasi tablo oluşturulmalıdır.

Bu tablo; üretime dayalı bir ekonomi, halkın önceliklerini gözeten projeler ve şeffaf bir yönetim anlayışı üzerine inşa edilmelidir. Halkın güvenini kazanacak bir sistem için siyasette liyakat, hesap verebilirlik ve ortak akıl esas alınmalıdır.

Türkiye’nin ötekileştirme politikalarına, benmerkezci yönetim anlayışlarına ve gereksiz siyasi kavgalarla boşa harcanan enerjiye artık tahammülü kalmamıştır.

Bu ülkenin insanları daha iyi bir yönetimi, daha yapıcı bir siyaseti ve daha adil bir düzeni hak etmektedir. Öncelikle yöneticilerin, ardından da halkın bu sorumluluğu taşıması, ülkenin geleceği için kaçınılmazdır.