Değişim...

Hemen her gün, kadın cinayeti, kadına şiddet, çocuk istismarı, çocuk cinayeti, gençlerin intiharı, say say bitmiyor, nereye gidiyoruz, ne yapıyoruz biz, hiç düşünüyor muyuz? Çok merak ediyorum bunu.

 Ne ara bu hale geldik, ne ara bu kadar kötü insan bir topluluk oluşturdu? Aklımda hep deli sorular, ama cevaplarını bir türlü bulamıyorum. Bu kadar pervasızca suçlar işleniyorsa bir şeyler eksik yürüyordur demektir. Bu gençler birer birer kendilerince belirledikleri nedenlerine dayanarak intihar ediyorsa vardır burada bir sosyolojik, psikolojik nedenler. Ama bakıyorum da hepimiz yaşanan bu olaylar karşısında kadın dayak yediyse vardır bir eksikliği, gençler intihar ettiğinde bunları rahatlık bu hale getiriyor şeklinde bahaneler, gerekçeler buluyoruz. Aslında bütün toplumu ayağa kaldırması gereken bu olayları mutlaka bir şeylere bağlayıp olayı olağanlaştırıp bütün bunlara sebep olanlara değil de, mağduriyete uğrayanları suçluyoruz hep birlikte.

Aklımızı başımıza toplama zamanı geldi de geçiyor bile, değişim zamanı.

İlk önce bir anne, baba, kardeş, kısacası aile olarak sosyal rolümüz ve konumumuz ne olursa olsun değişime kendimizden başlamalıyız. Bunun için daha çok okumalıyız, çağımızın gerektiği şekilde kendimizi geliştirmeliyiz.

Daha sonra ailemiz ve sorumluluğunu taşıdığımız insanlar olmalı.  Bunun içinde bütün saplantılarımızdan, bağnazlıklarımızdan, toplumun gereksiz bir şekilde hayatımıza soktuğu dayatmalardan kurtularak işe başlamalıyız. Değişime başlamazsak emin olun, başta kendimizi, çocuklarımızı, mahallemizi, tüm toplumu teker teker kaybedeceğiz ve de toplumda artık bir habis ur haline gelmiş her bir sorun bir sarmaşık gibi her yerimizi saracak ve bizi bitirecek.

Hepimiz dedikodu edebiyatını, hamasi söylemleri bırakmalıyız. Ailemize, çocuklarımıza, gençlerimize, kadınlarımıza, toplumumuza sahip çıkmalıyız. Aile ve toplum bağlarını güçlendirecek çağın özelliklerine uygun yeni metotlar belirleyip hayata geçirmemiz gerekiyor.

Bunun içinde Dünyadaki en iyi uygulamaları alıp inceleyip kendi toplumumuza uyarlayarak yeni bir çıkış noktası belirleyip, harekete geçmemiz gerekiyor. Daha mutlu, daha ferah, daha yaşanılabilir bir dünya için değişmek şart. Değişim değişim değişim.

Kalın sağlıcakla…