20’li yaşların sana ait olduğunu hiç unutma genç kardeşim.
20’li yaşlarına, hiç güvenme özgürce yaşa ama oku okudukça ufkunun açıldığını göreceksin nasıl bir insan olmak istiyorsun onu düşün, ne yapmak istiyorsun?
Kafanda bir plan yap, mesleğini eline al ki, yaşamak için sana lazım okul ekonomik özgürlüğüne kavuş...
Sağlıklı bir yaşam düşlüyorsan spor yap, ilgi alanlarını geliştir. en önemlisi bol bol oku. insanların hayatlarına ve hikayelerine dedikodu yapma sığlığıyla değil, gözlemci derinliğiyle yaklaş. Etrafından dersler çıkar, sana kendini kötü hissettiren, üzen, kısıtlayan, giydiğine, yediğine, gittiğin yerlere karışan insanları hayatına sokma.
Sosyal medyayı düzgün kullanırsak insanın içini Isıtacak şeyleri görmek mümkün, mesele bu 20 yaşta ki resimleri kısacası eski albümleri karıştırırsak eski dostları gördük nerelerde olduklarını araştırmaya başladık bazılarına ulaştık ise de acı olaylarla karşılaştığımız oldu kaybetmiştik çok sevdiklerimizi o zaman mazinin derinliklerine giderek ne günler diyerek iç geçirmeye başladık.
Hayatın her alanında farklılıklar söz konusudur. Bazen dalgalı olan bu düzen inişi ile çıkışı ile yıpratır bizleri. Ömür dediğin sürenin ise nasıl gelip geçtiğini anlayamazsın. Anlamak içinde verilen mücadele ise hayatın sadece tipik süreci olsa gerek.
Albümleri karıştırıken eski bir fotoğraf beni saatlerce masamın başında amansızca düşündürdü.
Geldik, bu yalan dünyaya, yaşıyoruz ve öleceğiz üçgeni film şeridi gibi geçti hafızamdan. Enteresandır ki hayat çok kısa ve acımasız.
Kader ise belirsiz;
Şimdi kıymetli okuyucularım sizlerden bu yazıyı okuduktan sonra yaşınız kaç olursa olsun önemli değil şöyle hafızalarınızdan geçmişinize dönmenizi rica ediyorum.
Yaşadıklarınız tabiri caiz ise film şeridi gibi bir canlansın, gözünüzün önünde uzun lafın kısası geçmişe bir yolculuk yapınız.
Yapınız ki bu dünya telaşında geçip giden ömrünüze ilerleyen dönemde yön veresiniz. Yön verin ki geçmişte yaptığınız veya yaptığımız hataları bir daha yapmayalım. Yapmayalım ki mutlu huzurlu olalım.
Evet; köşe yazımın başlığında olduğu 20'li yaşlara dönmemiz hayal artık. O zaman şu anki yaşımızın verdiği güzelliklere sahip çıkarak bir yerden başlamak gerek, geçmişe bir sünger çekelim ve yeniden başlayalım hayata, sanki yeni doğmuş bir bebek kadar masum ve günahsız olalım.
Bir tövbe dileyelim yaratıcıdan.
Tövbeler tövbesi ki bütün geçmişimiz af ola, öyle içten dileyelim ki tövbemiz kabul ola.
Yüce Mevla hangi kulu ondan af dilemişte af etmemiştir.
O ki merhametli, O ki bağışlayıcı, O ki derdi olan her kulunun yanında yeter ki tam bir teslimiyet ile yalvaralım ona.
Ve her dakika gelecekte artık dikkatli hareket etmeyi planlayalım. Çünkü ölüm bize çok yakın nerede ne zaman ve nasıl geleceği belli olmayan ansızın kapımızı çalacak olan bir gerçek.
O yüzden 20'li yaşları yavaş yavaş maziye gömerek gerçek hayata dönerek kalan günlerimizi bayram tadında geçirmenin yollarını arayalım.
Bizim 68 kuşağı çok çileler çekerek ama ayakta dim dik durarak geldiler bu günlere ülkemiz milletimiz için çalıştık ve halende 65 yaşa uygulananlara şahit oldukça da üzülmekteyiz. Bizim gibi emeklileri hor görenlerin bir gün aynı yaşlara geleceklerini unutmayalım. Ama biz yine de olduğumuz yerden etrafımıza ışık tutmaya çalışmaya devam edelim.
Bu ülke bizim başka ülkemiz yok ona sahip çıkarak kısır döngülerle uğraşan siyasilerinde 20 yaşlara dönüp hayat analizi yapmaları doğru olur bence diyorum.
Saygılarımla…