Geçen gün bir sohbette lüks bir sitede ev alan bir arkadaşım, evin taksitlerini ödeyebilmek için eskilerin tabiri ile dişinden tırnağından arttırdığını ve özellikle mutfak masrafından kıstığından söz etmişti!
Düşündüm de maalesef çoğumuz bu yanlışı yapıyoruz!
Lüks bir evde oturmak, konforlu arabalara binmek, iyi giyinebilmek için çoğu zaman beslenmemizden taviz veriyoruz.
Kahvaltıyı hangi şartlarda ne tür ürünler kullanılarak yapıldığı belli olmayan hazır ürünler, öğlen yemeklerini en ekonomik haliyle geçiştirme, akşam yemeklerini de Allah ne verdiyse “genellikle doymak amaçlı” görev gibi yerine getirerek!
Televizyonun geniş ekranlısına, telefonun son modeline, arabanın hava yastıklısına, evin çok odalısına sahip olabilmek için beslenmemizden bile taviz veriyoruz.
***
İhtiyaç anında açılıp açılmayacağı belli olmayan hava yastığına verdiğimiz özeni her gece kafamızın altına koyduğumuz yastığa verip vermediğimiz tartışılır!
Arabamızın bakımını kaskosunu, evimizin Dask’ını ihmal etmiyoruz ama yılda bir sağlık kontrolünü ve biraz pahalı diye doğal ve besleyici ürünleri kendimize çok görüyoruz!
Bence aylık gelirimizin en önemli kısmını beslenmemize harcamalıyız!
Yiyebildiğimiz kadar kalitelisini yiyebilmeliyiz.
Artarsa ev araba vs…
Artmıyorsa kendimizi paralamamalıyız, sadece beden değil ruh sağlığımız da zarar görüyor!
Pek çok hastalık ya protein ya da vitamin eksikliğinden kaynaklanıyor!
***
Sadece arabanın lüksünden tasarruf edeceğimiz para ile ömrümüzün sonuna kadar içerisinde incir, üzüm, kayısı, pekmez, bal olan ve tüm organlarımıza şifa olacak besin maddeleri ile kahvaltı yapabiliriz!
Yakıt alırken arabamızın motorunu düşünerek ucuz yakıt almayan bizler midemizi ne kadar düşünüyoruz, varın cevabını siz verin(!)
Yani demem o ki taksit ödeyeceğim, teknolojiden, konfordan “eşin dostun aldıklarından” geri kalmayacağım diye harala gürala yaşadığımız hayatın sonunda taksitler tükenince biz de tükeniyoruz!
Ondan sonra Allah TAKSİraTınıaffetsin!
Sana hastane yolları banaCheckUp’ lar
***
Önceliğiniz kaliteli beslenme olsun.
Gideceğiniz yere 100.000 liralık araba da gidiyor, 400.000 liralık araba da!
Arabanın modelini yükseltmeden önce yaşam kalitenizi yükseltin.
***
1999 depremini yaşayanlar bilir!
150 metre kare evlere sığamayan bizler için deprem sonrası içinde tuvaleti duşu olan 20 metre kare prefabrik yapılar ultra lüks değerinde idi.
Önce sağlık, onun için de iyi ve kaliteli beslenme, yiyin yedirin, gülün eğlenin, 3 günlük dünya!
Bir de siyasetçiler için birbirimizi yemeyelim yeter!
Afiyet olsun.
Selam ve dua ile.