Siyasetin kaymak tabakası

Son dakikada bir değişiklik olmadığı takdirde Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçimi 2023 yılının Mayıs ayında yapılacak, Seçimin neden zamanında yani Haziran ayında değil de bir ay önce  yapılacağı ile ilgili fikirlerimizi de önümüzdeki günlerde burada açıklayacağız.

Çok partili seçime geçileli beri siyasete biraz ilgi duyanlar bir şekilde TBMM’ye girmenin yolunu arıyorlar, Şansı yaver gidip kendisini TBMM’ye atmayı başarabilen o andan sonra “Bu çatı altında daha uzun yıllar nasıl kalabilirim?” sorusuna cevap aramaya başlıyor.

Türkiye’de geçmiş dönemlerde iktidara gelen bir siyasi parti en fazla iki dönem iktidarda kalma başarısı gösterdiğinden bir kere TBMM’ye giren orada fazla kalma başarısını da gösteremiyordu.

AK Partinin iktidara geldiği tarih olan 03 kasım 2002 tarihini hepimiz hatırlıyoruz, gelecek seçim 2023 yılında yapılacağına göre AK Partinin 21 yıl iktidarda olduğunu bilmemiz lazım.

Geçen bu 21 yıllık zaman dilimi içerisinde AK Parti sürekli iktidarda kaldığından partinin değişmez lideri Erdoğan’ın sevgisini ve sempatisini kazanan ve TBMM’ye giren bir siyasetçi en az 3 dönem milletvekili olma şansını yakaladı.

Şimdi Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Erdoğan’ın ortaya koyduğu 3 dönem kuralı uyarınca milletvekili olamayanların kardeşleri –akrabaları yada çocukları bu kez TBMM’de olurken meclis dışında kalanlarda son derece kıymetli makamlarda bulunmaya başladılar.

Yaşları şimdi 80-85 aralığında bulunan bu isimler 1983 yılından itibaren ANAP’ta, RP’de sonrada AK Partide milletvekili oldular, bakanlık yaptılar, siyaset dönemi kapanınca yukarıda belirttiğimiz gibi devletin çok önemli kuruluşlarında yönetim kurulu başkanlığı yada üyeliği yaptılar, “Ballı börekli” dediğimiz STK’larda danışman olarak bulundular.

Sözünü ettiğimiz bu isimlerin başta eşleri ve çocukları olmak üzere birinci ve ikinci derecede ki akrabaları yakın arkadaşları yokluk yüzü görmediler, En iyi evlerde hayat sürdüler en güzel otomobillerin sahipleri oldular, siyasete meraklı olmayan çocukları da “dostlar bizi alışverişte görsün” misali son derece rahat işlerin içerisinde bulundular.

Demokrasilerde seçim esastır. Ancak iki dönemde fazla süren iktidarlarda siyaset babadan oğula doğru dönüşen bir mekanizma oluyor, yıllar yılı süren iktidarlar boyunca makam ve mevkiler ailenin dışına asla çıkamıyor.

Vekil olamayanlar Belediye Başkanı,

Belediye başkanlığını kaybedenler milletvekili

Her ikisini de kaybedenler Büyükelçi

“Artık siyaset yapmak istemiyorum” diye diretenler danışman,

“Sporu seviyorum” diyenler Federasyon başkanı oluyorlar vs. vs. vs.

Olup bitenlere bu şekilde baktığımızda kendi kendimize “Yönetim şeklimiz demokrasi ise bu mevki ve makamlar neden babadan oğula geçiyor.?” sorusunu pek çok kez yöneltmemize rağmen inanın cevap bulmakta zorlanıyoruz.

Yeni bir yol bulmak lazım.